NEED Charity olarak bizim için oldukça zor bir yıl oldu. 2023 felaketler yılıydı; yılın başında Türkiye ve Suriye’de maalesef bir deprem oldu. Gerçekten büyük bir felaketti ve hızlı hareket etmemiz gerekiyordu. Biz de 9 kişilik bir ekip oluşturduk ve 2 gün içinde Hatay’a doğru yola çıktık. Sıcak yemek, kumanya, ısıtıcı, kömür ve daha birçok yardım malzemesi dağıttık. Orada birkaç gün kaldık ve ihtiyaç sahiplerine amanınızı dağıttık. Ayrıca Suriye’deki ekibimiz de birçok yardım dağıttı ve Suriye’de 100 ev için kampanya başlattık, elhamdülillah!

Ve ne yazık ki Afganistan’da bir deprem daha oldu. Birçok evi yıktı ve birçok insanı öldürdü. Allah onlara merhamet etsin. Biz de o insanlara sıcak yemek, zekât, battaniye ve daha birçok şey dağıttık.

Ve Gazze, ümmetin kanayan yarası! Gazze için ne söylesek az, çabalarımız her zaman yeterli değil ama Allah tüm kuruluşların çalışmalarına bereket versin. Biz direnişin başından beri Gazze’de sıcak yemek dağıtıyoruz elhamdülillah. Sadece sıcak yemek değil, gıda paketleri, nakit zekat, tıbbi malzeme ve daha fazlasını elimizden geldiğince dağıtıyoruz. Ancak kaynaklar sınırlı ve dağıtmak gittikçe zorlaştı, ama sonra Allah bize her zaman başka bir pencere açtı ve biz her zaman amaneti ilettik!

Ayrıca Türkiye’den Gazze’ye gidecek 2 gemi vardı, Türk hükümetinin koruması ve kontrolü altında. Elimizden ne geliyorsa gönderme şansını değerlendirmek zorundaydık. NEED Charity olarak ilk gemide 500 adet hazır gıda paketi, ikinci gemide ise 15 ton unu sizlerin desteği ile gönderdik elhamdülillah!

Tüm bu acil ihtiyaçların dışında birçok su kuyusu ve medrese açtık, hem Kurban Bayramı’nda hem de sadaka ve akika kurbanı olarak yüzlerce kurban kestik. Ümmete yardım etmemize izin verdiği için Allah’a hamd ediyor ve bize her zaman güvendiğiniz ve desteklediğiniz için siz değerli NEED Charity bağışçılarına teşekkür ediyoruz!

İki aydan fazla oldu ve Gazze hala saldırı altında. Birçok bina trörist israil ordusu tarafından yıkıldı ve birçok insan öldürüldü. Terörist israil, ateşkes sırasında birkaç gün bile insanları öldürmeyi bırakmadı. Kendilerinden beklendiği gibi ateşkes kurallarını ihlal ettiler. İnsanlar birbirlerine bu ateşkes hakkında ne düşündüklerini sordular, iyi olacak mıydı? Herkes koşulların Gazze için olduğunu ama hiçbir İsreli’ye güvenilemeyeceğini söyledi ve haklıydılar. Biz hiçbir z*oniste güvenmedik ve onlar da bizi haksız çıkarmadı. En iyi yaptıkları şeyi, baskıyı yaptılar.

Bazı esirler takas edildi. Hamas tarafında, İsr*eli esirlere çok iyi bakılıyordu ve hallerinden memnundular, yiyecekleri, suları vardı, ihtiyaç duydukları her an ihtiyaçlarını karşılayabiliyorlardı. Hatta yaşlı bir kadın, Hamas mücahitlerinin kendisine o kadar iyi davrandığını, kullandığı tuvaleti bile temizlemesine izin vermediklerini, ona bir anne gibi davrandıklarını söyledi.

İsreli tarafında ise Filistinli esirler tutuklanır gibi serbest bırakıldı. İsreli tröristler onlara saldırdı, bağırdı ve ailelerin sevinmesini yasakladı. Filistinli bir adam ilk gün onlarca kişiyle birlikte sadece iç çamaşırlarıyla soğukta tutulduğunu söyledi. Gözlerinin görmediğini ve yanlarındaki kişiyi bile tanımadıklarını, ayrıca yağmur yağdığını söyledi. Bütün bunların sebebi İsreli t*röristlerin diğer insanları insan olarak görmemeleri, gizli sebebi ise bunun kendileri için bir yenilgi olduğunu bilmeleri.

Günün sonunda savaş devam ediyor, bebekler, çocuklar ve kadınlar da dahil olmak üzere siviller ölüyor. Dünyanın %70-80’i bu soykırıma karşı ama ne yazık ki protesto ve yürüyüşler dışında kimse bir şey yapamıyor, bu da öğrendiğimiz kadarıyla Mücahidlere moral veriyor. Onların savaştığını gördükçe ve bu trörist isrel’in ordusuna karşı koyabildikleri için mutlu oluyoruz, onlar da bizim onlar için yürüdüğümüzü ve protesto ettiğimizi görüyorlar ve onlarla birlikte olduğumuzu bilmekten mutlu oluyorlar, cesaretleniyorlar.

Peki NEED Charity bu günlerde ne yapıyor? Mümkün olduğunca hızlı yardım etmeye çalışıyoruz ve elimizden geldiğince sıcak yemek dağıtıyoruz. Binlerce kamyon Gazze’ye girmek için dışarıda beklerken yiyecek almaya çalışan onlarca insanın videolarını gördük. İçinde bulundukları durum yürek parçalayıcı. Şimdi yapmamız gereken onlar için dua etmek ve durumlarını çevremizdeki herkese haykırmak. Eğer Gazze hakkında konuşmayı bırakırsak, hepimiz yenilmiş olacağız. Bu yüzden, GAZZE HAKKINDA KONUŞMAYI ASLA BIRAKMAYIN!

Yetim nedir? Annesi ya da babası olmayan, bazen de ne yazık ki ikisi de olmayan çocuk. Yetimler çoğunlukla ailelerinden ihtiyaç duydukları ilgi ve sevgiyi göremezler. Gelişmiş ülkelerde, toplumun iyi bir bireyi olmak için ihtiyaç duydukları bakımı alabilirler, ancak az gelişmiş ülkelerde, yetimler çoğunlukla ailelerinin ihtiyaç duyduğu parayı kazanmak için çalışmak zorundadır. Dolayısıyla, az gelişmiş ülkelerdeki yetimler için hayat çok daha zordur.

NEED Charity olarak yetimlere mümkün olan her şekilde yardım etmeye çalışıyoruz. Afganistan’daki yetimhanemiz bunun kanıtıdır. Burası 300 çocuk kapasiteli. Çocuklar sabah gelip akşam evlerine gidiyorlar çünkü aileleri tarafından terk edilmiş hissetmelerini istemiyoruz ve yine de her gün aile üyelerini görebiliyorlar. Bu yetimhanede Kur’an öğreniyorlar, ayrıca matematik, İngilizce, terzilik ve halı dokumacılığı öğreniyorlar, böylece buradan mezun olduktan sonra bir iş sahibi olacaklar ve eğitimlerine devam edemeseler bile kendi paralarını kazanabilecekler (yine de eğitimlerine devam etmelerini tercih ederiz).

Ve şimdi NEED Charity olarak, geçen yıl olduğu gibi önümüzdeki birkaç gün içinde 2024 yılı için 300 Yetim Sponsorluk kampanyamızı başlatacağız. Desteğiniz sayesinde 300 yetim ve en yoksul çocuklardan birkaçı yetimhanemize devam edebildi. Şimdi sıra onların sponsorluklarını yenilemeye geldi. Sizin desteğinizle onlara bakmaya devam edebileceğimizi biliyoruz. Eğer siz de bir yetime sponsor olmak isterseniz tek yapmanız gereken bize ulaşmak ve sponsor olacağınız yetimle ilgili detayları size iletmek. Allah bu çocukların hayatlarına katkıda bulunan herkesten razı olsun.

Unutmayın, Rasûlullah Sallallahu Aleyhi Vesellem şöyle buyurdu: “Ben ve bir yetimi görüp gözeten kişi cennette şöyle olacağız” buyurdu, işaret ve orta parmağını birleştirerek. Allah bizleri bu insanlardan eylesin.

SURİYE’DE 100 KONUT PROJESİ

6 Şubat’ta Suriye’nin kuzeyinde ve Türkiye’nin güneyinde büyük bir deprem oldu. Depremin büyüklüğü 7.7 idi. Bu nedenle her iki ülke de büyük ölçüde etkilendi. İlk olarak NEED Charity ekibi yardım için Türkiye’nin güneyine hareket etti. Birkaç gün sonra Suriye bölgesine geçildi. Ekibimiz sahada incelemelerde bulundu ve gıda paketi, battaniye, bebek malzemeleri ve bazı ilaçlar dağıttı. Deprem mağduru aileler için 100 ev inşa etmeye karar verdik.

100 KONUTUN AÇILIŞI

NEED Charity 6 ay sonra söz verdiği gibi evleri bitirdi ve ailelere teslim etti. Aileler ve çocuklarla birlikte büyük bir açılış yaptık. Evler ve sokaklar süslendi, çocuklara oyuncaklar ve balonlar dağıtıldı. Açılış bir festival gibiydi. Şeyhimiz tüm bağışçılarımız için dua etti. Muhacir ve Ensar olmaktan bahsetti. Tüm evleri ziyaret ettik ve her çocuğa hediye verdik. Günlük harcamaları için bir miktar zekat dağıttık. Bazı aileler bizi evlerine davet ederek onurlandırdı. Onlarla güzel sohbetler yaptık. Her ailenin kendi hikayesi var. Birçoğu aile üyesini kaybetmiş, bazıları yaralanmış, bazıları da dağıtım sırasında kaybolmuş. Hepsinin ortak noktası, savaş ya da deprem nedeniyle kimsenin evinin olmamasıydı.

DEPREMZEDE AİLELER İÇİN UMUT

Bağışçılarımız sayesinde kendi evlerine sahip oldular. Sizlerin yoğun ilgisi sayesinde evler için gereken tüm meblağı topladık. Bağışlarınız Suriye’deki deprem mağduru aileler için sıcak bir yuva, umut ve gelecek oldu. NEED Charity olarak kardeşlerimizi, kız kardeşlerimizi ve çocuklarımızı unutmadığınız için teşekkür ederiz. Onlar yaşadıklarını asla unutmayacaklar ama sizleri her zaman hatırlayacaklar.

Kuraklık dünya genelinde hızla artıyor. Bu sorun en çok Afrika ülkelerini etkiliyor. Ancak Afganistan’da da su eksikliği ülkenin en önemli sorunlarından biri haline geliyor. Birçok Afrika ülkesinde olduğu gibi Afganistan’da da bu sorunu çözmek için acil su kuyularına ihtiyaç duyuluyor.

Son 4 yılda yağmurlar azaldı. Bazı yerlerde insanlar kıştan kalan kar suyunu kullanıyor. Bu da bittiğinde, su kuyusu açıyorlar. Su kuyularının uygulanması, topluluklar için yeraltı su kaynaklarına erişim sağlayarak uygulanabilir bir çözüm sunabilir. Ancak, su kuyularının uygulanması dikkatli bir planlama ve koordinasyon gerektirir.

Su kaynaklarının değerlendirilmesi, uygun sondaj yerlerinin belirlenmesi ve yerel toplulukların katılımının sağlanması çok önemli adımlardır. Bakım çalışmaları, su kuyusu projelerinin sürdürülebilirliği ve uzun vadeli başarısı için çok önemlidir. Öte yandan bazı bölgelerde ne yazık ki su kuyusu imkanı bulunmamaktadır. Bu nedenle su farklı yerlerden taşınarak temin edilmektedir. Bu nedenle bazı bölgelerde insanlar suya ulaşamamakta, sağlık sorunları ve salgın hastalıklar hızla artmaktadır.

NEED Charity olarak su kuyusu açma ve ekiplerimizle profesyonelce çalışmalarını sağlama konusunda uzun süreli deneyimlerimiz var. Bağışçılarımız sayesinde bugüne kadar 100’den fazla kuyu açıldı ve birçok köye 400 ton temiz su dağıtıldı. Elimizden geldiğince daha fazla su kuyusu açmayı ve insanlara su sağlamayı planlıyoruz insaAllah.

NEED Charity olarak Kurban Bayramı’nda Afganistan’da 4 Yetim Evi, 1 mescit ve 1 su kuyusunun açılışını gerçekleştirdik. Ayrıca çadır kamplarda yaşayan ailelere zekat, kurban eti ve sıcak yemek dağıttık.

Tarihi boyunca işgal ve istilalara maruz kalan Afganistan, jeopolitik konumu ve zengin doğal kaynakları nedeniyle modern dönemde de önemini korumuştur. Uzun süren Sovyet ve ABD işgalleri ülkeyi harap ederken, Müslüman toplumu da yıkıma uğrattı. Açlık ve yoksullukla karşı karşıya kalan halk, can güvenliğini sağlayamayan işgal ve iç savaş yıllarında eğitim, sağlık, ticaret gibi temel ihtiyaçlarını karşılayabildi. Öte yandan bu süreçte yaşanan siyasi kaos, uluslararası terörist grupların ülkede kalmasına fırsat verdi. Bu durum Afganistan halkı için İslami yaşamı zorlaştırmıştır. Bugün Afganistan’ın en önemli ihtiyacı dış müdahalelerden ve taşeron terörist gruplardan uzak bir toparlanma sürecidir. Yaygın ve yeterli eğitim fırsatının yeniden sağlanması, ülkedeki gelecek kuşaklar açısından en önemli unsurlardan biridir.

NEED Hayırseverlik Ekibi, Kurban Bayramı süresince topladığı 36 büyükbaş ve 18 küçükbaş hayvanı kurban etti. Daha sonra kurban etleri uzak bölgelerdeki ihtiyaç sahibi ailelere ulaştırıldı.

Ekip ayrıca Afganistan ziyareti sırasında zekat dağıtmak için birçok engelli ve hastayı ziyaret etti. Ayrıca vali ile görüşen ekibimiz bölgenin genel durumu ve acil ihtiyaçlar hakkında bilgi aldı. Ekibimiz ülkeye dönmeden önce Afganistan’ın gelecekteki çalışmaları için çalışmalara başladı.

Tarihi M.Ö. 300’lü yıllara kadar uzanan sıtmadan ilk bahsedenler Eski Mısırlılardır. Bataklık bölgelerde ortaya çıkan ve yüksek ateşe neden olduğu söylenen sıtmanın, sivrisinekler tarafından taşınan ve ısırıklarıyla bulaşan bir hastalık olduğu bugün herkes tarafından bilinmektedir. Dünyanın belli bölgelerinde yaygın olan hastalık, 45 derece kuzey ve 40 derece güney enlemleri arasında daha sık görülüyor. Tropikal ve subtropikal bölgelerin hastalığı olarak da bilinir. Ortalama kuluçka süresi 7 gün olan akut ateşli bir hastalıktır. Belirtiler sıtmanın görüldüğü bölgeye gittikten en erken 7 gün sonra (genellikle 7-30 gün içinde) görülmekle birlikte, sıtmanın görüldüğü bölgeden ayrıldıktan birkaç ay sonra (nadiren bir yıla kadar) da görülebilir. Bu nedenle, olası bir sivrisinek ısırığını takip eden ilk hafta içinde görülen ateşli hastalık büyük olasılıkla sıtma değildir.

Afrika’nın Baş Belası

Bahsettiğimiz gibi tropikal bölgelerde sıklıkla görülen sıtma, ne yazık ki Afrika’nın bir türlü kurtulamadığı bir hastalık. Dünyada en çok sıtma görülen ülkeler Burkina Faso, Demokratik Kongo Cumhuriyeti, Gana, Hindistan, Kamerun, Mali, Mozambik, Nijer, Nijerya, Tanzanya ve Uganda’dır. Fark edileceği üzere bu ülkelerin çoğunluğu Afrika ülkeleridir. Afrika’da ölen her 100 çocuktan 10’unun ölüm nedeni sıtmadır. Dünya Sağlık Örgütü’ne göre 2019 yılında 286.000 Afrikalı sıtma nedeniyle hayatını kaybetti. Afrika’da Covid-19’dan daha ölümcül olan sıtmanın dünya genelinde neden olduğu ölümlerin %94’ü Afrika sınırları içerisinde gerçekleşmiştir.

Sıtma ile imtihanlarında Afrikalı kardeşlerimizin yanındayız. Hiç şüphe yok ki ölüm de hayat da Allah’tandır. Aynı zamanda sahip olduğumuz canlar da bize Allah’ın emanetidir. Bu emanete sahip çıkmak hepimizin görevidir. Bu nedenle emaneti korumak adına herkes hastalıklara karşı gerekli tedaviyi almalı ve kendine zulmetmemelidir. Ancak ne yazık ki Kamerun’daki kardeşlerimizin durumunda olduğu gibi emanetini koruyacak imkânlardan yoksun birçok insan bu şekilde hayatına devam etmektedir. Burada da imkanı olan Müslümanlar için bir başka görev ortaya çıkıyor: yoksul kardeşlerine yardım etmek. Biz de NEED olarak bu görevi zekâmızla yerine getirmeye çalışıyoruz.

İmkânı olan Müslümanlar için yapılması gereken ibadetlerden biridir. Zekatlarınız en çok ihtiyacı olan yoksul ailelere ulaştırılmaktadır. İnancımızın belirlediği sınırlar içerisinde ve sorumluluk bilinciyle savaş bölgesi dışında yaşayan ihtiyaç sahibi aileleri tespit ederek zekâtlarınızı ailelere ulaştırmak birinci önceliğimizdir.

NEED’in %100 zekat politikası diye bir politikası var. Bu, zekatınızın fakirlere tam olarak ulaştığı anlamına gelir, elhamdülillah. Ayrıca, zekat olarak verilen tüm bağışlar ve yetimlere, yoksullara ve hasta ailelere yardım etmek için yönlendirilen sadakalar idari ücretten muaftır. Bu desteği nakit olarak yoksulların eline veriyoruz. Tüm zekâtlarımız fakirlere nakdi yardım olarak tahsis edilmektedir, çünkü bu, zekâtı fakirlerin eline vermenin en iyi yoludur ve onlar bunu en iyi hissettikleri şekilde harcarlar.

Hiçbir projeye zekat koymuyoruz. Allah’tan bizim ve sizin çabalarınızı kabul etmesini dileyerek asgari düzeyde çalışıyoruz. Yemen, Suriye, Afganistan, Filistin, Madagaskar, Bangladeş ve daha birçok ülke gibi 30’dan fazla ülkeye zekat ulaştırıyoruz. Allah bizim ve sizin tüm hayırlarınızı kabul etsin.

Bu Ramazan’da da inşallah yaptıklarımızı yapmaya devam edeceğiz ve sizlerin desteğiyle daha fazla aileye ulaşmak için çalışmalarımızı artıracağız. Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’in buyurduğu gibi: “İki günü birbirine eşit olan ziyandadır.” Biz her zaman dünkünden daha fazla insana yardım etmek için çabalıyoruz.